Ada'da görülecek aman aman birşey yok, daha önce de dediğim gibi, aile, yazlık mekanı.
Sürdürülebilirlik ekibimiz pek neşeliydi. Herkesin elinde kamerası. Gemi'de bişeyler yiyip içmek çok pahalı olduğu için her zamanki gibi yemeğimizi, termosumuzu yanımızda götürdük. Hava da şansımıza eksi derece değildi, gezinebildik bol bol. Tabi ki gene de bir akdeniz havası mevcut değildi ama soğuktan sonra içilen aromalı, sütlü, ballı çayın tadı başka oluyor. Yanında da pepparkaka denilen tarçınlı bisküvi. İsveçi seviyorum!
Kesinlikle çok şahane bir cumartesi günüydü. Şimdi de yarınki sınavıma çalışmam lazım. Ah ah sorumluluklar. Aralık ayı gelse de, krismıs tatilinde şöyle bi rahat etsek di mi ama.
No comments:
Post a Comment